Detail Press

Yakamoz tutar beni/ deniz getirir kendime./ Alazlan?r “Cennet koyu” aç?klar?nda bir gece/ her y?ld?zda bir dilek tutar?m./ Yelken hep gök rüzgara aç?l?r sanard?n ya sen/ ben yelkenimi hep sana açt?m; söylemeden…

Antik ça?da denizleri besleyen ?rmaklar Hades’in cehenneminden ç?kard? bazen. Dolay?s?yla deniz, kimi zaman kötülü?ün akt??? deltalar?yla da denizdi Ege’de. Ama inan???m o dur ki; dünyan?n bütün kötülükleri küçük dalgalarda y?kanarak temizlenirdi o zamanlar. ?imdi kim hangi çama??r teknesinde temizliyor vicdanlar? bilemem? Umudum hep var; hepimiz için…

****

Serhat Tümer genç bir denizci. ??i, bir dal parças?ndan kocaman kay?klar yapmak. Eski zaman kalyonlar?, a??r ak??l? mavnalar? ve denizin üstünde yürüyebilen ne varsa; bu türden adamlar?n geneti?inde bir ?ekilde yer bulur kendine. Bu yüzden bizim memlekette yap?lan her tekne sa?lam bir iyot seçeresine sahiptir. ?yi tekne yapar?z, iyi sularda yüzdürebilmek için gövdesini…

Serhat’la Marmaris aç?klar?ndaki Cennet Koyu’nda demirliyoruz. Mavi yolculu?un “mavisiyle” yetinmek zorunday?z. Mesele, biraz yol almaksa, a??rdan demirini alarak bizi kar?? k?y?ya ta??yor ihti?aml? guletimiz. Kendimi arkaik zamanlar?n levendlerinden say?lan Miken denizcilerinin yerine koyuyorum. Her k?y?s?na bakarak iç geçirdikleri bu topraklar? koruyan koylar?n her birinde, Kad?rgalardan yap?lm?? hisarlar duruyor olmal? o zamanlar. ?çinde yürekli Anadolu çocuklar?; Asia Minöris’in Majör delikanl?lar? dikiliyor, ve karg?lar?n? yabanc? gemilere uzat?p; “kendi suyuna, kendi bal???na, kendi cehennemine dön” diyor olmal?, ihtimal…

****

Serhat ?imdi yabanc? denizcilerin, onlar?n as?rlar sonras? torunlar?n?n her birine bir kaç teknesiyle hizmet veriyor. Kimine s?f?rdan yap?yor tekne, kimini suyun üstünde unutamayaca?? bir maratona ç?kar?yor bir ba?ka tekneyle. Ortak sevgisi “Deniz/Mavi/?yot/K?y?” olan bu insanlar? suyun bar??c?l sesiyle a??rl?yor bizim koylarda

Deniz gibi deniz tutkunlar? da aya??n? kesmi? bu sezon sular?m?zdan. Biraz buruk görüyorum gemicilerin yüzlerini. Gemicilerin yüzleri güne?le ate?, denizle su, limanla çizgidir ço?u zaman. Bu kez eksik bir ?eyler var. Ama demin hani, yaz?n?n ba??nda dü?tü?üm umudu bir karpuz kabu?unda bölü?üyorum hepsiyle. “Karpuz Kabu?undan Gemiler” yapan bu ülkenin çocuklar? kendi sular?nda esir olamaz umutsuzlu?a…

****

Teknede gece ya??yor üstümüze. Yukar? güvertedeki ?ezlonglar?n üstünde bildi?imiz y?ld?zlar?n ismini say?yoruz birlikte. Ne kadar çok ismi varm?? y?ld?z tayfas?n?n; saymakla bitmiyor. Ama Samanyolunun bir yerinden kay?p üstümüze dü?en uyku teslim al?yor kelimelerimizi. Sabaha do?ru suyun üstünde lacivert bir tela?a rastl?yorum. “Hay?rd?r arkada??” diyorum sessizce. Su dile geliyor; “Çocuklar?m? y?k?yorum” diyor küçük dalgalar?yla. Anla?mal? bir sessizlik dü?üyor o an yeryüzüne. Lacivert tela?? ç?t ç?karmadan gözlüyorum. Bir ?eyler haz?rl?yor biz insano?lu’na; kötülü?ü (o da çocuklar?ndand?, yazm??t?m hani) kald?r?p at?yor kendi dibine do?ru. Uzakta bir tepenin üstünde eli çatall? Poseidon gülümsüyor bize do?ru. Belli ki niyet aç b?rakmak Hades’in kay?kç?s?n?…

****

Antik ça?larda ölülerin avuçlar?na, yada iki gözünün üstüne sikkeler b?rak?l?rd?. Bu para ölenin arafta kalmadan gitmesi gereken yere ta??nmas? için Kay?kç?’ya verilen ücretti. Ölenlerin ücretini kalanlar öderdi anlayaca??n?z. Bir bedel ödemek hayat?n olmazsa olmaz?…

Olmas? gerekeni, yedi gün ve gece süren mavi yolculu?un mavisini tatt???m?z gecenin sabah? yine dönüyoruz anakaraya. Yapacak çok i?, gidecek çok adres var. Ama belli ki i?in lezzeti turu tamamlamak bir demir al??ta. Onun için ayr?ca bir söz vererek ç?k?yoruz tekneden. Ayaklar?m?z buraya girdi?imiz gibi ç?plak. Ama gövdemiz hiç tan?mad???m?z bir dinçli?in korumas?nda güne?e yürüyoruz. Maviden sar?ya; bizi ne bekliyorsa art?k, oraya…